İzmir geçmişten günümüze medeniyetler için her zaman güvenli bir liman olmuştur. İzmir tablolarında anlatacağımız medeniyetler milattan önce 6000′ li yıllara kadar dayanmaktadır. İzmir merkezinde kurulan ilk medeniyetlerden birisi ve kentin adı Smyrna’dır. İzmir ismi de buradan gelmektedir. Günümüzde Smyrna kentinin kalıntılarına Bayraklı Tepekule Höyüğü’nde ulaşılabilmektedir ve milattan önce 3000 yıllarından kaldığı düşünülmektedir. İzmir tarih boyunca bir çok medeniyetin uğrak yeri ve şehirlerinin, kültürlerinin bir parçası olmuştur. Her ne kadar Smyrna kenti milattan önce 3000′ li yıllarda kurulmuş olsa da hikayesi daha eskilere gitmektedir.
İzmir Tablolarında en çok gördüğümüz tablolar, kanvas tablolar ve posterler; Efes Harabeleri, Saat Kulesi ve Alaçatı‘dır.
İzmir Tablolarında İzmir Saat Kulesi
İzmir şehrinin ikonu haline gelmiş ve herkes tarafından bilinir olan İzmir Saat Kulesi, şehrin merkezinde Konak Meydanı’nda bulunmaktadır. Yapılışına 1 Eylül 1900 yılında başlanmış ve 1 Eylül 1901 de açılışı yapılmıştır. Sultan Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yılı dolayısıyla yapılmıştır. Kulenin üzerinde Sultan Abdülhamit’in iktidarını yansıtan semboller işlenmiş ve saatlerin altına iki tarafta Osmanlı Arması, iki tarafta tuğra bulunmaktadır. Cumhuriyet’in ilan edilmesinden sonra armalar ve tuğralar kazınarak yerlerine ay-yıldız işlenmiştir.
İzmir Tablolarında İzmir’in Gözdesi Alaçatı
İzmir’de eğlence dendiğinde akla gelen ilk yerlerden birisi Çeşme Alaçatı’dır. Eşsiz sokakları ve binaları size farklı bir dünyadaymışsınız hissi yaşatır. Antik çağlardan beri yerleşim olduğu ve ilk isimlerinden birisinin Agrilia olduğu tahmin edilmektedir. Tarihte ilk yazılı kayıtlar 1300′ lü yıllardan başlamaktadır. Alaçatı Osmanlı’nın Sakız Adası’nı 1566 yılında fetih etmesine kadar Cenevizliler yönetiminde bulunan ve şarapçılık ile anılan bir kent idi.
Alaçatı ismi bölgeye yerleşen Alacaat Aşireti’nden geldiği düşünülmektedir. 1830′ lu yıllarda bölgede sıtma baş gösterir ve çözüm için bataklığın kurutulmasına karar verilir. Bölgenin ileri gelenlerinden Hacı Memiş Ağa, Sakız adasında yoksullukla boğuşan Rumları Alaçatı’ya çalışmaları için davet eder ve Rum işçilerin emekleriyle bataklık kurutulur. Yerleşim yerinin sorunları giderildikten sonra bölgeye Rumlar yerleşmeye başlar. Rumlar için Alacaat kelimesinin söyleyişi zor olduğu için zaman ile Alaçatı ismine dönüştüğü tahmin edilmektedir.
Alaçatı’nın önemli unsurlarından birisi evleridir. Alaçatı evleri bölgeye özgü Alaçatı Taşı da denilen taşlardan yapılmıştır. Rum mimarisiyle yapılan evler cumbalı ve iki katlı olarak inşa edilmiştir. Bölgenin sit alanı ilan edilmesi ile mimaride herhangi bir bozuntuya uğratacak yapıya izin verilmemiştir ve günümüzde de bölgeye özgü mimari ile iki katlı evler yapılmıştır.
İzmir Tablolarında da yer alan Alaçatı için bir diğer önemli unsur rüzgar sörfüdür. Bölgenin yıl boyunca rüzgar alması, özellikle yaz aylarında esen kuzey yönlü 60-70 km hızlarında ki rüzgarları, dalgasız denizi rüzgar sörfü yapanlar için dünyanın sayılı ve eşsiz yerlerinden biri haline getirmiştir. Bölge amatör ve profesyonel rüzgar sörfçüleri için uygundur.
İzmir Tablolarında Efes Harabeleri
Efes Antik Kenti, Eski Yunan dönemi İyonya’nın 12 kentinden birisidir. Eski Yunanca Ephesus olarak geçmektedir. Kenti tarihi Neolitik Çağ milattan önce 6000′ li yıllara kadar gitmektedir. Günümüzde İzmir Selçuk ilçesi sınırlarında bulunmaktadır. Bölgede yapılan çalışmalarda Çukuriçi Höyük’te bulunan bronz baltalar, iğneler ve seramik parçaları, bölgenin Neolitik Dönemde erken Bronz çağında yerleşim olduğunu kanıtlamıştır. Milattan önce 1050 yıllarında Yunanistan’dan gelen göçmenlerin yaşamaya başladığı kent milattan önce 560 yıllarında Artemis Tapınağının bulunduğu bölgeye taşınmıştır. Günümüzde gezilen Efes milattan önce 360 yıllarında Büyük İskender’in bir generali olan Lisimahos tarafından kurulmuştur. Helenistik ve Roma dönemlerinde en parlak günlerini yaşamış ve Roma döneminde Asya eyaletinin başkenti olmuştur. 1330′ lu yıllarda Türkler tarafından alınmıştır.
Efes Antik Kenti, tarih boyunca bir çok kez yer değiştirmiştir ve sebep ile kalıntılar 8 kilometrelik geniş bir alana yayılmıştır. Kalıntılar; Ayasuluk Tepesi, Artemision, Efes ve Selçuk olarak dört ana bölgede bulunmaktadır. Efes tümüyle mermerden yapılmış ilk kenttir. Bölgede ki önemli yapılar; Artemis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi ve Meryem Ana Evi’ dir.
Artemis Tapınağı
Fotoğraf : Miniatürk.com.tr
İzmir Selçuk’ta bulunan, tamamı mermerden yapılmış ilk tapınak olan Artemis Tapınağı, antik çağda Dünyanın Yedi Harikasından biri olarak sayılmış ve Tanrıça Artemis için yapılmıştır. Yapımı milattan önce 7.yy da başlanıp milattan önce 550 yıllarında tamamlanmıştır. Günümüzde yapıdan geriye sadece iki mermer parçası kalmıştır.
Celsus Kütüphanesi
İzmir Tablolarında da gördüğümüz Celsus Kütüphanesi Roma döneminde yapılmıştır. Kütüphane ayrıca Efes valisi Celsius’ un anıt mezarıdır. Milattan sonra 135 yıllarında yapıldığı tahmin edilmektedir ve yapıldığı dönemde yaklaşık 14.000 kitap bulunduğu tahmin edilmektedir. Kütüphanenin ön tarafında akıl, fazilet, bilgi ve anlayışı temsil eden 4 kadın heykeli bulunmaktaydı. Bu heykeller günümüzde Viyana Müzesinde bulunmaktadır. Tarih boyunca depremler ve çeşitli yağmalar ile tahrip olmuştur. 1970 yılında yapılan restorasyon çalışmaları ile yapı tekrardan düzenlenmiştir.
Meryem Ana Evi
Fotoğraf : wikipedia
Meryam Ana Evi, Hz. Meryem’ in son günlerini geçirdiği ev olarak inanılmaktadır. 19.yy Katolik Rahibe Anne Catherine’ nin rüyasında burayı görmüş ve rüya sonucu keşfedilmiştir. Keşfedildiği günden beri bir çok Papa tarafından ziyaret edilmiştir. Küçük bir yapı olan Meryem Ana Evi milattan sonra 1.yy da inşa edildiği düşünülmektedir.
İzmir Tabloları ve diğerleri için Posterevim.com.tr’ de Türkiye Posterleri ve Kanvas Tablolarına bakabilirsiniz.